Ülkemizde şirketler, ticari hayatın her alanında vergi kanunları ile karşılaşmaktadır. Vergi mevzuatı ise son derce karmaşık ve parçalı haldedir.
Aynı alanda faaliyet gösteren ve aynı iş ve işlemleri yapan neredeyse bire bir aynı ekonomik verilere sahip olan şirketlerin ödediği vergilerin son derece değişiklik gösterdiği bir gerçektir.
Bu durumun nedeni bazı şirketlerin vergi mevzuatında kendisine tanınmış olan tamamen yasal olan vergi istisnalarından, muafiyetlerden vb. haklardan son derece etkin bir şekilde faydalanmasındır.
Vergi istisnası: Vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken bir konunun aynı veya başka kanunlarla kısmen ya da tamamen vergi dışı bırakılmasıdır. Bir başka deyişle vergiye tabi bir hususun devlet tarafından kısmen veya tamamen vergi dışı bırakılmasıdır.
Vergi Muafiyeti ise, vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken kişi ya da kişi gruplarının, aynı veya başka kanunlarla vergi dışında bırakılmasıdır.
Vergi istisnası konuya yönelik iken muafiyet kişi ya da kurumlara yöneliktir. Örneğin ihracat yapan şirketlerin yaptığı ihracat teslimleri ile bu teslimlere ilişkin hizmetler KDV’den istisna tutulmuştur. Bir başka örnek vermek gerekirse kanundaki şartları sağlayan kooperatifler ise kurumlar vergisinden muaftır.
İlgili işlemler son derece karmaşık olduğundan çoğu zaman göz ardı edilmekte veya yanlış uygulamalardan dolayı cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalınmaktadır.
Tüm bunların yanı sıra doğabilecek vergiler hususunda bilgiye sahip olmak yapılacak iş ve işlemlerin sürecini belirlemek tüm şirketler için son derece önemlidir.
Ekonomik gelişmeleri takip etmek finans konularında ise iyi bir öngörüye sahip olmak birçok şirket için ise hayatidir.